Mesai Saati

Pazartesi - Ctesi: 09.00 -18.00

Destek

0(212)909 9 330

Email

info@linatech.com.tr

Kablosuz Ağ Sistemleri

11.11.2018 01:14:08  -  Furkan Düşmez  - 

Kablosuz ağlar en basit anlamıyla, bir veya daha fazla cihazın kablo olmaksızınhaberleşmesi demektir. Kablosuz ağlar hareketli kullanıcılar için mükemmel bir ortam sağlar. Hareketli kullanıcılar denildiğinde akla zamanını çalışma masasından uzakta geçiren, toplantılara katılan, sıklıkla cep telefonlarıyla iletişim kuran kullanıcılar gelir. Kablosuz iletişim ağları bu şekilde çalışan kullanıcılara herhangi bir yerden, toplantı odasından, kafeteryadan, yoldan istedikleri zaman kendi veya şirket bilgilerine ulaşmak imkanı sağlar. Kablosuz iletişim kullanıcılarına kendi aralarında haberleşmek, dosya alış verişi yapmak gibi imkanlar da sunar.
Kablosuz ağ noktaları arasında iletişim aslında çok geniş kullanılan router modemlerle benzer şekilde çalışan ve radyo dalgalarını kullanarak havadan bilgi paylaşımı yapan iletişim sistemleriyle sağlanır. Günümüzde dizüstü bilgisayarların tamamına yakını üzerlerinde varsayılan olarak Wi-Fi alıcıları bulundururlar. Radyo dalgaları ile iletişimin 3 çeşit yolu vardır. Bunlardan kısaca bahsedersek;

  • Alıcı (receiver): İsminden de anlaşıldığı gibi radyo dalgalarını alabilen fakat gönderme yetkisi olmayan cihazlardır. Bunlara örnek olarak televizyon antenlerini gösterebiliriz.
  • Gönderici (transmitter): İsminden de anlaşıldığı gibi radyo dalgalarını gönderebilen fakat alma özelliği olmayan cihazlardır. Bunlara örnek olarak televizyon verici istasyonlarını gösterebiliriz.
  • Alıcı/Gönderici (receiver – transmitter): Radyo dalgalarını hem alabilmek hem de gönderebilmek özelliklerine sahip cihazlardır. Bunlara örnek olarak cep telefonlarını gösterebiliriz.

Kablosuz Ağ Teknolojileri

Kablosuz iletişim dünyasında baş veren gelişmeler ve değişimler sonucunda kullanıcıların yüksek veri hızı talebi sebebiyle teknolojiler arasındaki rekabette veri hızının en önemli etki olduğu görülmektedir. Kablosuz ağlarda bant genişliğine ve mesafe oranına uygun olarak çeşitli kablosuz ağ teknolojileri kullanılır. Bunlardan en önemlilerinden ve en çok kullanılanlarından bahsedersek;

RF teknolojisi

İletişim alanında kullanılan RF (Radyo Frekans) ile bir sesi, görüntüyü, veriyi ve ya fotoyu arada bir kablo bağlantısı olmadan başka bir yere göndere bilirsin. RF ile çalışan kablosuz iletişim cihazlarının artıyor olmalarına sebep, cihazların aynı ortam içerisinde çalışırken birbirilerini enterferansa uğratmamalarıdır. Enterferans terimi, ilgili kanun ve sözleşmeye uygun olarak sağlanan her türlü haberleşme hizmetini engelleyen, haberleşmede kesinti doğuran veya kalitesini bozan her türlü yayın veya elektromanyetik etkiyi ifade etmektedir. En basit tanımıyla, dalgaların kesişmesine enterferans denir.
RF enterferansı yıldırım, güneş ışıması gibi doğal olaylardan insan yapımı RF yayıcılara kadar çok sayıda sebepten ötürü kaynaklanıyor olabilir. Bunların dışında RF enterferansına istemeden neden olan vericiler de bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak mikrodalga fırınları, kablosuz telefonları, bluetooth cihazları, kablosuz video kameraları, mikrodalga hatları, kablosuz oyun joistikleri, floresan lambaları ve daha birçoklarını sayabiliriz. Belli tipte bir RF iletişimi için kullanılacak frekans bandına karar verilirken, çok sayıda faktörde göze alınmalıdır. Seçilen frekans, çıkış gücü ve bant gibi parametreler, ilgili otoritelerin izin verdiği limit değerlerinin üzerinde olmamalıdır. Aksi durumda başka bir bölgede çalışan diğer kablosuz iletişim cihazlarını olumsuz etkileyecektir. Sinyallerin ulaşacağı mesafelerin büyük önemi vardır. Çünkü kıt kaynak olan RF
spektrumunun verimli kullanılması zorunludur. Bu nedenlerle son yıllarda frekans spektrumunu daha verimli kullanan ve enterferanstan daha az etkilenen RF teknolojileri geliştirilmiştir.


Kızılötesi teknolojisi

Kızılötesi denildiğinde akla, belli bir dalga boyu aralığında ışık türü gelmektedir. Kızılötesi teknolojilerine kızılaltı, IR, enfraruj veya Infrared teknolojilerde denilebilir. Kızılötesi ışınım dalga boyu görünür ışıktan uzun, fakat terahertz ışınımından ve mikrodalgalardan daha kısa olan elektromanyetik ışınımdır. Kızılötesi ışınımın dalga boyu 0.760 µm ile 1000 µm arasında değişiklik gösterebilir. Kızılötesinin hayatlarımıza girişi cep telefonlarıyla başlamıştır. Cep telefonumuzdaki şarkıyı, fotoyu veya veriyi başka bir cep telefonuna aktarmak için cep telefonlarını yanyana sabit tutarak kızılötesi teknolojisini kullanırdık. Kızılötesinin gündelik yaşamdaki kullanım alanlarına örnek olarak ise televizyon kumandalarını göstere biliriz.
Kızılötesi teknolojisini kullanan iki donanımın sinyal alıcı kısımları arasında sinyali engelleyen hiçbir engelin olmaması ve aralarındaki uzaklık mesafesinin minimum olması bu teknolojinin en önemli unsurudur. Kızılötesinin başka bir kullanım alanı ise gece görüşüdür. Genelde askeri amaçla kullanılmakta olan bu yöntem, kızılötesinin insanlar tarafından direk temasta görülememesi özelliğinden yararlanır. Kızılötesinin yaygın olarak kullanıldığı bir başka alan ise belli bir mesafedeki objelerin ya da canlıların ısısının belirlenmesidir. Normalde önemsiz bir bilgi gibi gözükse de bu bilginin kullanım alanı çok geniştir. Uydular bu yöntemle dünyanın belli bölgelerindeki sıcaklık dağılımlarını
gözlemleyebilirler ve bu sayede meteorolojiye bilgi sağlayabilirler. Askeri alanda füzelerin kendi hedefini otomatik olarak takip etmesini sağlayan ısıya kilitlenen roketler de kızılötesi ısı ölçüm yöntemini kullanırlar.


HomeRF teknolojisi

HomeRF evlerde, küçük işyerlerinde veya ofislerde bulunan bilgisayarların, telefonların ve diğer kablosuz cihazlar arasında iletişimi kablosuz şekilde sağlamak için tasarlanmıştır. Home RF IEEE 802.11 gibi Frequency Hopping Spread Spectrum mekanizmasını kullanıyor. HomeRF’nin IEEE 802.11x standartlarına göre güçlü yanı veri aktarımının yanı sıra ses desteğinin de olmasıdır. Home RF sistemi 10 Mbit/sn'lik veri aktarım hızına ulaşabiliyor, iletişimi hem peer to peer olarak hem de bir kontrol noktası
(Control Point "CP") üzerinden kurmak mümkündür.

Bluetooth teknolojisi


Bluetooth teknolojisi, kısa mesafede yüksek hızda veri paylaşımı sağlar. Veri paylaşımı radyo dalgaları kullanılarak yapıldığından kızılötesinde olduğu gibi cihazların arasında veri aktarımını engelleyen başka cisimlerin olması veri aktarımını engellemez. Veri aktarımı yapabilen cihazlarda bluetooth desteği varsa birbirilerini tanıdıktan sonra belli bir alan içinde veri aktarımı yapabilirler. Günümüzde bluetooth’un kullanım alanı çok geniştir. Örneğin, bilgisayarlarımızın farelerini, klavyelerini kablo olmaksızın belli bir mesafeden kontrol ederken, cep telefonlarımızla veri paylaşımı yaparken veya cep telefonlarımız cebimizdeyken, kulağımıza taktığımız kulaklık-mikrofonla gelen aramalara cevap verirken bluetooth teknolojisini kullanabiliriz.
Bluetooth teknolojisinin temeli 1994 yılında hareketli cep telefonu üreticisi Ericsson’un, cep telefonları ve cep telefonu aksesuarları arasında kablosuz iletişim sağlayabilecek düşük güç tüketimli, düşük maliyetli bir radyo arabirimi üzerinde araştırma yapmaya karar vermesine dayanır. Bluetooth haberleşmesi, 2.4 GHz’de ve lisans gerektirmeyen ISM bandında (endüstriyel, bilimsel ve tıp uygulamalarına ayrılmış frekans bandı) gerçekleşmektedir. Maksimum veri akış hızı 1 Mbit / sn’dir.

GSM (Global System for Mobile - Mobil İletişim için Küresel Sistem) teknolojisi

GSM, cep telefonları arasındaki iletişim protokolüdür. ETSI (European Telecommunications Standards Institute) kurumu tarafından tanımlanmıştır. Daha sonralar sistem küresel bir çapa ulaşmıştır. Kullanıcıların en çok kullandıkları özelliklerinden birisi aynı hat üzerinden sizden kilometrelerce uzaklıktaki değişik ülkelerle görüşme (roaming) yapabilmeleridir. GSM standartlarının hepsi hücresel ağ kullanırlar ve haraketlilik anında bile hücreler arası geçiş yapabiliyorlar. Bu özelliği sayesinde, eğer kapsama alanından çıkmazsak cep telefonu görüşmesi yaparak tüm dünyayı gezebiliriz.

GSM ortaya çıkmasından sonra zamanla yapılan değişiklikler için nesil ifadesikullanılmıştır. Nesiller ve getirdikleri yeniliklere kısaca bakarsak;

  • 0G: Analog veri iletimi.
  • 1G: Analog veri iletimi, temel ses, faks, SMS, çağrı yönlendirme ve engelleme.
  • 2G: Dijital veri iletimi, CDMA, ses kalitesi artırılması, ücretlendirme geliştirmeleri, çağrı bekletme, konferans çağrıları.
  • 2.5G: GPRS ( paket anahtarlamalı ağlara bağlanma), MMS, data hızı 114kb/s.
  • 3G: Hızlı veri iletimi, mobil internet, video çağrı, mobil TV
  • 4G: Yüksek ağ kapasitesi, LTE , UMB , WiMAX, HSPA+, WiMAX, IPv6 desteği, ip tabanlı sistemlerle entegrasyon, farklı ağ ve teknolojilere bağlanma desteği, video chat, IP Telefon servisi

GPRS (General Packet Radio Service - Genel Paket Radyo Servisi) teknolojisi

GPRS, haraketli haberleşme ürünlerinde yaşanan gelişmeler sonucunda GSM için yeni bir taşıyıcı hizmeti olarak geliştirilmiştir. GPRS, paket veri ağlarına kablosuz erişimi
kolaylaştıran ve hızlandıran taşıyıcı hizmettir. Harici paket veri ağları ile haraketli istasyonlar arasında veri aktarımında radyo prensibini kullanır. Paket radyo prensibi
iletim yöntemiyle çalıştığı için GSM’e göre oldukça hızlıdır ve transfer edilen veri miktarına göre ücretlendirildiğinden GSM’e göre oldukça ucuzdur. GSM bandında
normal aktarım hızı 14.4 Kbps (Kilo bit Per Second - Saniyede Kilobayt) iken bu rakam GPRS’de 115 Kbps olarak gerçekleşebilir.